“Hey Arşipel! Ay denizi bir nur deryasına çevirmişti. Adalar denizi! Adaların denizi, denizlerin adaları. Uzakta denizin üstünden ve ay ışığının içinden gelen bir çığlık, bir çağırış̧ duydum. Adanın sesi olsaydı, tıpkı böyle çağırırdı. Kar beyaz bulutlar ay ışığında parıldaya parıldaya, yıldız arası uçuyorlar. Eh, sanki aşka gelen ak ak kentaur’lar kar beyaz yelelerini yelpirdete yelpirdete adadan adaya hopluyorlar.” Halikarnas Balıkçısı’nın Azra Erhat’a 29 Temmuz 1959 tarihli mektubu
Göcek çevresi, Güney Ege’de tekne tatili için en elverişli konumlardan biri. Bu bölgedeki koylarda ve adalarda Likya, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalıntılara; çam, zeytin ve günlük ağaçlarıyla doğal göletlerden oluşan bakir tabiata hayran olmamak imkansız. Sözgelimi, Bedri Rahmi’nin 1974’te koya geldiğinde buradaki bir kayaya resim yapmasından sonra onun adıyla anılan Taşkaya Koyu’na; sıcak su kaynağı üzerine yapılmış bir hamamın kalıntılarının bulunduğu Kleopatra Hamamı Koyu’na; doğal dalgakıran şeklindeki yapısı nedeniyle her daim dalgasız bir denize sahip Boynuzbükü’ne; tekne turlarının favori uğraklarından Akvaryum ve Sıralıbük Koyları’na mutlaka uğramalısınız. Çok ilginç bir jeolojik yapıya sahip Yassıca Adaları da mola vermek için harika bir yer.
“Artık Fethiye’ye (Telmesos) varılmıştır. Fethiye'nin dört yanında dağlar biner metre yüksekliktedir. Kent, bir huni dibindeki, tostoparlak, mavi deniz parçasıdır. Ne rüzgâr estiğini anlamak için, dar bir boğazdan geçerek açık denize varmak gereklidir.” Hey Koca Yurt, Halikarnas Balıkçısı
Fethiye, limanı, balık pazarı, müzesi, uzun sahili ve plajlarıyla elbette Türkiye’nin en görülesi yerlerinden biri. Ölüdeniz, Kelebekler Vadisi, Kabak Koyu gibi meşhur mekanları tekneyle keşfetmenin tadı eşsiz. Tekne seyahatine çıktığınızda, bütün bu güzelliklerin yanında, başka hiçbir yolla erişemeyeceğiniz onlarca saklı ve sakin koyu, tarihi kalıntıyı, bakir sahili ziyaret etmeniz mümkün.
“Marmaris’ten çıkınca, kıyı birçok canayakın koycuklarla bir dantelaya, bir oyaya döner. Sabahlara dek uyuyan rüzgâr ve denizler, günün ışımasıyla uyanır. Meltem (imbat) yelpazelemeye koyulunca, delişmen dalgacıklar, çıngıraklı kahkahalarla dans ede ede koylara, büklere gider çıkar. Deniz, şurada burada kumsallıklardaki çoluk çocuğu çalkantı ve çırpıntılarıyla karıştırarak, hoplaya zıplaya kendine uymaya zorlar.” Hey Koca Yurt, Halikarnas Balıkçısı
Çam ormanlarıyla masmavi denizin buluştuğu Marmaris, hareketli ve renkli bir tatil vadediyor. Sükuneti tercih edenler ise Marmaris yakınlarındaki Selimiye, Söğüt, Çiftlik gibi koylardan hoşlanıyor. Tekneyle Marmaris çevresini dolaşırken Cennet Adası’nın ormanlarında doğa yürüyüşü yapabilir, Fosforlu Mağara’ya dilek parası atabilir, Kumlubük’e yanaşıp balık yiyebilir, Amos Koyu’ndaki tapınak kalıntılarını ziyaret edebilirsiniz.
“Bozburun körfezinde öyle koylar vardır ki, bir torba dolusu ada sayılabilirler. Ada denince akla, denizle çevrili kara parçaları gelir, ama oralarda adalarla bölünen mavi deniz parçalarına rasgelinir. O boy boy adalar arasında biricik şemsiye çamı taşıyan ancak iki kişilik küçücük adacıklar bulunduğu gibi, gür ormanlarıyla rüzgarlarda salınan iki üç millik koca adalar da var. Önümüzde arkamızda, sağımızda solumuzda adalar, beğenin beğendiğinizi, seçin alın.” Mavi Sürgün, Halikarnas Balıkçısı
Bozburun çevresinde tekneyle keşfedilecek Zeytin Adası, Söğüt Adası, Değirmen Adası, Ada Boğazı gibi pek çok mekan var. Bunların yanı sıra tarihe merak duyanlar için de Bozburun çevresi bir cennet: Karia döneminden kalma antik kale, tapınak, yerleşim ve mezar kalıntılarına rastlamak mümkün. Bozburun, binlerce yıllık tekne yapım geleneğinin hâlâ sürdüğü bir yer. Bu çevredeki pek çok gulet, Bozburun’da imal edilmiş; belki sizi dolaştıracak olan tekne de öyle.
“Daha doğuda Hisarönü körfezciğine girilir. Körfezin eni boyu yedi, sekiz mil kadardır. Ama körfeze girildi miydi; bir yere giriliyor mu, yoksa bir yerden çıkılıyor mu, belli olmaz. İnsan kendini, bir yarımadalar curcunasının ortasında bulur. Bu, boyu eni yedi, sekiz deniz mili olan yere, doğa belki de iki yüz mil olan kıyıları kıvıra büke tıkma hünerini becermiştir! Sanki kıyılar upuzun bir tire, bu tireyi kat kat bürüp kıvırmış, kördüğüm halinde bir yumak yapmış. Hisarönü körfezinin içi ne atmıştır.” Hey Koca Yurt, Halikarnas Balıkçısı
Hisarönü çevresinde İnbükü, Kartal Koyu, Tavşan Adası, Bencik limanı gibi koy ve plajlara uğrayabilirsiniz. Hisarönü, yaz mevsimi boyunca rüzgar aldığından, sörf meraklıları için de iyi bir tercih. Bölgede binicilik tesisleri de mevcut. Koylarda demirleyip antik kentleri gezmek için doğa yürüyüşü yapmak da seçeneklerden biri.
“Coğrafya haritalarında Kerme Körfezi diye gösterilen körfeze Bodrum’da bu adın verildiğini bir defacık olsun duymadım. ‘Cova’ diyorlar. Bu körfez için Gökova’dan daha uygun bir ad bulunamaz. Göz alabildiğine uzanan bir ovaya benzer, rengi göktür, yani sözlüğün şu açıklamasına tıpatıp uyar: ‘Gökyüzünün, denizin, büyük suların rengi; mavi veya yeşile çalan mavi.’ Cova’ya ilk gelen, denizin maviliğine şaşar: ‘Ömrümde bu kadar mavi bir deniz görmedim’ der. Baktıkça, mavilerin binbir çeşidi serildikçe gözünün önüne, lacivert, çivit rengi, mor, menekşe, yeşil, zümrüt yeşili diye renk adları bulup sıralar.” Mavi Yolculuk, Azra Erhat, Bilgi Yayınevi.
Akbük, özel çevre koruma kanunu kapsamında yapılaşmaya izin verilmeyen bir koy. Denizi sakin ve temiz. Yüzebilir ve kıyıda kısa yürüyüşler yapabilirsiniz. Sedir (Kleopatra) Adası’nın küçük kumsalında güneşin tadını çıkarabilir ve amfi tiyatrodan, sütunlardan ve rölyeflerle dekore edilmiş taşlardan oluşan antik kalıntılar arasında dolaşabilirsiniz.
“Datça yarımadasının Kıranlardan da daha şaşırtıcı bir güzelliği var. Şahin Burnu, Körmendağı, Vurana, Lavoro uçurumlarla yarılmış, yarıklarından ağaçların, bitkilerin çığ gibi aktığı sarp tepelerdir. Kıyıya inince bu dağlar ya yumuşak dalgaların yaladığı ak kumsallara dökülür ya da dibe dalıp tarih öncesi azmanlara benzeyen kayalar biçiminde fışkırır denizden. Toprağın gitgide kızıllaşan rengi, rüzgarın gitgide kızışan esişi tropikal iklime yaklaştığımızı sezdiriyordu bize. Bu sıcak Bodrum'unkinden de başkaydı. Yakıcı sertliğinde güney, okyanuslarının çıldırtıcı durgunluğu vardı.” Mavi Yolculuk, Azra Erhat, Bilgi Yayınevi.
Datça Yarımadası her sezonda daha fazla deniz tutkununu ağırlıyor. Doğudan batıya sıra sıra uzanan pek çok bük üzerinde irili ufaklı sahiller ve turizm tesisleri, her tür tatilciye hitap ediyor; dalış ve sörf meraklılarını da davet ediyor. Datça Yarımadası’nı tekneyle dolaşmanın tadı bambaşka. Palamutbükü’ne çıkıp yerel satıcılardan badem ve zeytin alabilir, Knidos antik kentini dolaşırken binlerce yıl öncesine seyahat edebilirsiniz.
“Sanki göklerin pencereleri açılıyormuş gibi tan yeri uyandı. Kayık pupa yelken karga funda fırlıyordu. Bodrum’un evleri, ta uzakta görülen martı kuşları gibi dizilmişti beyaz beyaz kıyıya. Cıva gibi oynak denizin mavi ateşinde uçuyorduk. Çevremiz alabildiğine bir sevinç çıldırışıydı. Çıplak çıplak çırpışan sulardan üzerimize pırlantalar, yıldızla, gökkuşakları yağıyordu.” Aganta Burina Burinata, Halikarnas Balıkçısı
Bodrum, herkese hitap eden çok çeşitli seçeneğe sahip bir tatil yeri. İster gece hayatının akışına kapılın, ister sakin koylarda sessiz bir tatil geçirin. Tekneyle Bodrum çevresini dolaşırken, bir termal kaynak noktası olan Karaada’ya, dalış ve yüzme meraklılarının favorisi Orak Adası’na, mercan resiflerinin olduğu Yedi Adalar’a, Karya döneminden kalıntılara sahip Kissebükü’ne uğrayabilirsiniz.
